TÜRKİYE KOOPERATİFÇİLİK STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI AÇIKLANDI (17 Ekim 2012)

TÜRKİYE KOOPERATİFÇİLİK STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI AÇIKLANDI (17 Ekim 2012)

2013-01-14 15:21:46
4023 kişi bu haberi okudu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

"Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı" 17 Ekim 2012 Çarşamba günü ATO Kongre Sarayında düzenlenecek geniş katılımlı bir toplantıyla Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından kamuoyuna açıklanacaktır.

 

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın koordinasyonunda; kooperatiflerden sorumlu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, Türk Kooperatifçilik Kurumu ve Alman Kooperatifleri Konfederasyonu (DGRV) Türkiye Temsilciliği'nin katkılarıyla hazırlanan “Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı” Yüksek Planlama Kurulu Kararına bağlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Ülkemiz kooperatifçiliği için yol haritası niteliğinde olan Stratejide, kooperatiflerin sorunları bütüncül bir anlayışla ele alınmış ve tespit edilen sorunların etkin ve hızlı bir şekilde çözülmesi için yeni öneriler getiren birçok faaliyet ve projeye yer verilmiştir.

Türkiye kooperatifçiliğinde yeni bir dönemin kapısını açacak olan “Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi”nin 2012 Uluslararası Kooperatifler Yılı’nda yürürlüğe girerek ülke ve dünya kamuoyu ile paylaşılması ayrıca önem taşımaktadır.

 

 

Başbakan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN konuşma;

 

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati YAZICI Konuşma;

 

Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Genel Başkanı Muammer NİKSARLI' nın konuşma metni;

 

Sayın Başbakanım,

 

Sayın Konuklar,

Türkiye’nin her yöresinden büyük bir heyecanla bu toplantıya gelerek duyarlılık gösteren saygıdeğer kooperatifçiler,

Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Yönetimi olarak sizleri, sevgi, saygı, dayanışma ve kardeşlik duygularıyla hürmetle selamlıyoruz. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz...

17 Ekim 2012 tarihi kooperatifçiliğimiz açısından önemli bir gündür, kooperatifçiliğin yol haritasının belirlendiği bu önemli gün, şu an itibariyle tarihteki yerini almış bulunmaktadır.

Bu nedenle hepimiz çok mutluyuz. Çok gururluyuz; çünkü hep birlikte bir bayram havası yaşıyoruz.

Cumhuriyet tarihimizde Mustafa Kemal Atatürk döneminden sonra kooperatifler olarak, iki tarihi olay yaşadık. Bunlardan ilki, 24.04.1969 tarihidir. Bu tarihte Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği’nin kurucu Başkanı rahmetli Kasım ÖNADIM’ın büyük çabalarıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kabul edilmiştir. Kasım ÖNADIM’ı rahmetle, saygıyla ve şükranla anıyoruz.

İkici tarihi günümüz ise 17 Ekim 2012…  Yani bugün. Çünkü, 43 yıldır ilk defa kooperatifçilik sorunlarını kökten çözmek maksadıyla gelecek yılları kapsayan plan ve programlar yapılıyor.

Geçtiğimiz on yıl içerisinde Esnaf Kredi Kefalet Kooperatiflerimiz için önemli gelişmeler yaşandı. Faizler düşürüldü, kredi limitleri artırıldı. Tarımsal Kooperatiflerimiz için kullandırılan kredilerde büyük artışlar oldu;  bunlar için devletimize müteşekkiriz.

Yıllardır bazen algılamadan, bazen uygulamadan kaynaklanan sorunlar Kooperatifler Kanunun maddelerine müdahale ile çözülmeye çalışılmıştır. Tabii yasamızın zamanla yetersiz hale gelen maddeleri de vardı. Ancak, bu parçacı yaklaşım istenen sonuçları sağlamadı; bazen de kargaşaya yol açtı.

 

İşte bugün gerekli olan yaklaşım seçilmiş sorunlarımızın kökten çözümü için yola çıkılmıştır.

 

Sayın Başbakanım,

Kooperatifler her şeyi devletten bekleyen kuruluşlar değildir. Sorunlarını kendileri çözmeye çalışırlar. Ancak, devlet kadar güçlü olamayacakları için bazen devlet desteğine de ihtiyaç duyarlar.

2012 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Kooperatifler Yılı” ilan edilmiştir. Bu yılı aramızda bulunan değerli Bakanlarımızın ve sizlerin destekleriyle etkili şekilde kutlamaya, bu vesile ile toplumda farkındalık oluşturmaya devam ediyoruz. Bu tarihin hakkını vererek; Ülkemizin kooperatifçilik stratejisi eylem planının 2012 yılında açıklanması ayrı bir önem taşımaktadır.

 

Dünyada yaşanan 2008 krizi bir şeyin önemini ortaya çıkarmıştır; o da kooperatif yapılanmaları… 2008 dünya krizinden en az etkilenen, bazı sektörlerde hiç etkilenmeyen ve hatta güvenilirliği artan kurumların kooperatifler olduğu görülmüştür.

 

2012 yılının uluslararası kooperatifler yılı ilan edilmesinde hiç şüphesiz ki bu olgunun etkisi büyüktür.

 

Kooperatiflerin önemi, toplumsal hayatın içindeki değeri, yarattıkları katma değer ve gelişmişliğe sağladıkları büyük destek hiç şüphesiz ki hepimizin bildiği bir gerçek. Bu gerçeği biraz daha açmakta fayda görüyorum.

 

Kooperatifler demokratik ülkelerde gelişmişlerdir ve birer kalkınma aracı olarak değerlendirilmişlerdir.

 

Demokratik bir anlayışla yönetildikleri için kooperatifler demokrasi okulu olarak da nitelendirilmektedirler.

 

Kooperatifler birer iktisadi işletmedir. Ancak öncelikleri kâr değildir. Kooperatif anlayışın odağında sevgi, barış ve mutluluk vardır. Yani insan vardır.

 

Kooperatifler yakınan değil, çözüm üreten kuruluşlardır. Bu gün sizlere sorunlarımızı anlatacak gün değildir. Bugün dayanışma ile oluşturulan ve kooperatifçiliğimizin geleceğinde altın harflerle yerini alacak stratejimizin sizlerle buluştuğu gündür.

Bu gün lütfedip açıklayacağınız belge dört yıllık bir çalışmanın ürünüdür.

Bu belge, sorunlarımızın fotoğrafını çekmiş ve çözüm için bir yol haritası ortaya koymuştur.

 

 

 

 

Bu belgenin hazırlanmasında güzel bir koordinasyon ve önderlik yapan kooperatifçilik Genel Müdürlüğü’nün yönetici ve uzmanlarına teşekkürü borç biliriz.

 

Bu belgenin öngörüleri gerçekleştiği takdirde kooperatifçilik modeli gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de birçok sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır.

Ülkemizde kooperatifler mevsimlik tarım ve inşaat işçileri hariç 120 bin kişilik sürekli istihdam sağlamaktadır. Ülkemizde  kayıt dışı istihdam % 30’lar dolayındadır.

Kooperatifler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de  yeni istihdam yaratmada ve kayıt dışılıkla mücadelede önemli roller üstlenebilirler.

Yeni düzenlemelerle birlikte eğitim, sağlık ve hizmet kooperatifleri hızla kooperatifçilik yaşamımızda  yer alacaktır.

Kooperatiflerin bu konularda üstlenebilecekleri yeni görevler önemlerini daha da  artıracaktır. İzninizle birkaç örnek vermek istiyoruz.

Evlerde temizlik, hasta ve çocuk bakımı için hizmet verenlerin sayısı önemsenecek büyüklüktedir ve kayıt dışıdırlar. Bu sahada, çalışanın da çalıştıranın da sosyal güvencesi yoktur. Bu alanda çalışanların kooperatifleştirilmesi çalışanların kendi alanlarında eğitilmeleri, tarafların sosyal güvenceye kavuşturulmalarında önemli bir görev üstlenecektir.

Kooperatif yaklaşımıyla, özel dershaneler sorunun çözümüne de katkıda bulunmak mümkündür.

Ek ders vermek isteyen öğretmenler kooperatifleştirilerek okul binalarının boş zamanlarında özel ders alma ihtiyacı duyan öğrenciler tarafından kullanılmasına vesile olabilirler; bu sayede okula ve öğretmene ek bir gelir öğrenciye ve ailesine de ucuzluk getirisi olacaktır.

Bu tür uygulamaları sağlık alanına da taşımak mümkündür.

Bütün bunlarla şunu anlatmak istiyoruz.

“Kooperatifler şikayet eden değil çözüm üreten kurumlardır.”

Sayın Başbakanım;

Bugün Türkiye’nin dört bir yanından gelerek bu birlik ve kardeşlik fotoğrafında yer alan birlik ve kooperatif başkanlarımız ve Türkiye Kooperatifçileri adına şahsınıza ve değerli bakanlarımıza, vekillerimize, bürokratlarımıza bir kez daha teşekkür ediyor, saygı ve hürmetlerimizi sunuyorum.